20 Ekim 2010 Çarşamba

"Fransız kalan" sinir bozucu entelektüel cehalet

Özgür Uçkan, FriendFeed'deki hesabında, Milliyet Cadde'de yayınlanan şu yazıyı feed'inde paylaşmış: SiNiR BOZUCU FRANSIZ DENKLEMi BOZDU - Cem Dizdar / Cadde / Milliyet İnternet - http://cadde.milliyet.com.tr/2010... / Özgür Uçkan feed'i: http://ff.im/siAIU

Yazıdan, aşağıdaki alıntıları yapmayı da ihmal etmemiş:

"Fotoğrafçı James Climent, internetten bir hayli fazla şarkı indirdi. Tutuklanan Climent, 20 bin euro cezaya mahkum edildi. Yönetmen Jean-Luc Godard, Climent’e savunmasında yardımcı olmak için bin euro gönderdi."

"Sanatın ‘ticari mülk’e dönüşüm süreciyle birlikte mesele de dönüp dolaşıp şu ünlü ‘fikri mülkiyet’ hadisesine gelip dayanıyor. Öyle ya bir ‘eser’den basan, satan, dağıtan, reklamını yapan, giydiren, yediren, içiren, gezdiren herkes bir biçimde para kazanıyor. Hal böyleyken, ‘eser’in yaratıcısının bu akarı kendi lehine çevirme istediğinden normal ne olabilir! Hatta eserin yaratımında zerrece katkısı olmasa bile çocuklarının da bu akardan ilelebet yararlanmasını istemesi kadar anlaşılır bir durum var mıdır? Tam da bu nedenle Orhan Gencebay, ‘Kürt açılımı’, ‘Alevi açılımı’, düğün, bayram, seyran fark etmez, herhangi bir vesileyle Başbakan Erdoğan’ın yanına her yaklaştığında ‘telif hakları yasası’nı hatırlatıp durmaz mı!"

"Yeni Dalga’nın büyük dalgacılarından yönetmen Jean-Luc Godard, Climent’e savunmasında yardımcı olmak için bin euro gönderdi. Elbette Godard’ın bu tavrı ‘Fikri mülkiyet hakkımız söke söke alırız’ cephesi sanatçılarında ve elbette sanatsever kamuoyunda önemsenecek derecede şaşkınlık yarattı. Nasıl olabilirdi? Bir sanatçı nasıl olurdu da ‘korsan’dan yana olup, ‘emek’, ‘yaratı’ düşmanlığı cephesine omuz verirdi! Godard anlaşılır bir basitlikte açıkladı; “Fikri mülkiyet diye bir şey söz konusu olamaz. Telif hakkı, korunması mümkün olmayan bir haktır. Yazarın hakkı olmaz. Benim hiçbir hakkım yok... Sadece ve sadece görevlerim var..."

"Bence memleket sanat çevreleri için de hayli sıkı bir tartışma konusu Godard’ın sözleri. ‘Sanat’, ‘sanatçı’, ‘hak’ ve ‘görev’ çerçevesinde yürütülecek bir tartışma ülkedeki bir dolu ideolojik/siyasal tartışmaya da ciddi katkılar sağlayacaktır diye düşünüyorum. Ben mi? Üzerine enikonu düşünmedim ama Godard’ın açtığı yolun, gösterdiği ülkünün hiç de yanlış olmadığı kanaatindeyim... "

Bu yorumlar, Özgür Uçkan'ın değil ama bu görüşlere aynen katıldığı, önceki tartışmalardan da anlaşılacağı üzere, sabit. Hatta katılmak ne kelime, Milliyet Cadde'deki bu yorumların ortaya çıkmasında büyük katkısı olduğunu, daha da ötesi bu görüşlerin bir dereceye kadar fikir babalığını yaptığını herkes biliyor. Fakat Milliyet Cadde'ye yansıyan bu yorumlarda büyük bilgi eksiklikleri ve çarpıtmalar var. Memleketimiz Korsan özentisi güruhunun, her zamanki medya kolu, yine paparazzilikten öteye gidemiyor. Dolayısıyla Özgür Uçkan'ın da buradan bir adım öteye gidemeyeceğini çıkarsamak, mümkün.

"Fransa'da, bir fotoğrafçı, internetten bir hayli fazla şarkı indirdi" gibi masum bir kılığa büründürülmek istenen olayda, söz konusu "fotoğrafçının", açıkça, İZİNSİZ bir kullanım gerçekleştirdiği, anlaşılıyor. Fransa'da son çıkartılan yasalarla, telif haklarına yönelik tecavüzlere sıkı yaptırımlar getirilmiş durumda. Bu kullanıcı da, anlaşılan Fransız makamlarının bu konudaki hışmını çekmiş. Yürütülen yasal işlemde bir aşırılık, gereksiz bir gözdağı verme çabası göze çarpmıyor değil. Ancak bütün bunlar, söz konusu "fotoğrafçı"nın yaptığı işin yasadışı ve sanatçı haklarını ihlal edici, sanat emeğini gasp edici niteliğini örtmüyor. Acaba Yönetmen Jean Luc Godard, söz konusu fotoğrafçı, internetten aynı sayıda film indirseydi, ne yapacaktı? Hele bunlar kendi filmleri olsaydı, gene aynı tepkiyi mi gösterecekti? Hiç sanmıyorum.

Bir kere ortada, aşırı şişirilmiş bir müzik endüstrisi ile devlet yardımlarıyla zar zor geçinen sinema endüstrisi gibi iki "eşit koşullarda bulunmayan" üretim alanı var. İkincisi, iki görsel sanatçının dayanışma duyguları neden gözardı edilsin ki?

Bizim korsan güruhunun ve medya beşinci kol uzantılarının düştüğü en büyük hata, bu konularda kendilerini hemen ÇEVİRİ ŞABLONLARINA hapsetmeleri. Hazretler, Batı'da bir hayli yoğun geçmişi olan "intellectual property" kavramını, aynen, içeriğine bakmaksızın getirip "fikrî mülkiyet" olarak çeviriyor ve bunu da, "herhangi bir mülkiyet kavramını" açıklar gibi önümüze sürmeyi marifet sayıyorlar. Halbuki, bir kere, mülkiyeti kast eden "fikrî mülkiyet" anlamı, ta onsekizinci yüzyılda tarihe gömülmüştür. Aydınlanmacılar ve pozitivistler, bu kavramı hukukî bir terim olarak yerleştirmeye çalışsalar da, fikrin bir mülkiyet olarak kabulünün daha o zaman tamamen "ütopya" olduğu anlaşıldığından, bu kavram çabucak terk edilmiştir. E peki Fransa'da felsefe okumuş Özgür Uçkan bunu bilmiyor mu? İşte kasıtlı çarpıtma, budur!

Godard, demiş ki, "Yazarın hakkı olmaz". Bir kere Godard, yazar değil, yönetmen. Edebiyat alanında değil, sinema alanında eser üretiyor. Elifi mertekten ayıramayan medya korsanı, bunu bilemez tabii. Fikrî mülkiyet diye bir şeyin söz konusu olamayacağını, değil Godard, Fransızlar zaten iki yüz yıl önce anladı. Bizim korsan medya hâlâ anlayamadı!

Godard, "Telif hakkının korunması mümkün olmayan bir hak olduğunu" da eklemiş. Eh, bunu da tersinden anlamakta usta ya bizim korsancıklar, hemencecik kendilerine yontmuşlar. Godard, telif haklarının korunmasının mümkün olmadığını söylerken, bu konunun Batı'da çokça istismar edilmiş olduğunu bilerek söylüyor. Yoksa, Godard'ın sözlerinden, 1886 Bern Sözleşmesi'nden beri gerçekte hiç bir sanatçı telif hakkının korunmadığı sonucunu çıkartamayız. Ama bizim korsancıklar, bunu da beceriyor elbette. Bu kadar yetenekliler, yani.

Batı'da "intellectual property" olarak anılan ve bizim "telif hakları" olarak bildiğimiz konu, henüz Türkiye'de tam anlamıyla, genişçe, her sanat dalında uygulanabilecek kadar yeterli deneyime ve bilgiye ulaşamadı. Telif hakları hukuku, ta 1952'de çıkartılan 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu (FSEK) ile düzenlenmesine rağmen, içeriği, sosyal şartlardan dolayı bir türlü anlaşılamadığından, toplumsal uygulamaları da sancılı olmaktadır. Ancak, bu, bir "telif hakları yasamızın olmadığı" anlamına gelmez. Bu bakımdan, Orhan Gencebay'ın Başbakan'a "telif hakları yasasını hatırlatması" için hiç bir sebep yoktur. Korsancıklar, Türkiye'deki telif hakları mevzuatını bu kadar biliyor işte!

Başbakan'ın yanında, yöresinde, çevresinde dolanan müzikçiler, gerçekten sanatçı mı, bunun tartışmasını bu çerçevede yapmamak gerekir elbette. Fakat bunlardan özellikle yapımcıların, patron tavırlarıyla, "Fikrî mülkiyet hakkımız, söke söke alırız" mantalitesinde olabileceklerini düşünmek, mümkündür. Bunlar, şüphesiz, eser sahibi ve sanatçı değil, komşu hak sahibi yapımcılardır. Gerçek eser sahibinin veya sanatçının, "emek ve yaratı düşmanlığı cephesinde" olması mümkün müdür? Bu nasıl saçma sapan bir cümledir?

Velhasıl, Özgür Uçkan'ın ve etrafındaki özenti korsan güruhunun temsil ettiği zihniyet, Türkiye'ye söz konusu Fransız fotoğrafçının verdiği zararın onbeş yirmi katı zarar verecek niteliktedir. Bu zararı, karşılamak istemeyeceklerine ise kuşku yoktur.

L.E.

20 Ağustos 2010 Cuma

FriendFeed yönetimine 5 posta hesabı ile ilgili İngilizce açıklama

Statement about my previous complaint and 5posta account restoring

I have been subjected to a huge e-lynch campaign and black propaganda on FriendFeed since I complained this Child Porn material on http://ff.im/pdj8g on 5posta account in 16th and 17th August 2010. Porn spammers on FF insulted me like such words "Great asshole, idiot, dumbass, illiterate, most famous troll" in English and "yavşak, sikkolasyon, Mezardaki ananı bile elimden kurtaramayacaklar, o. ç., bu feed de sana girsin, ibne, embesil" etc. in Turkish all that night long and nowadays...

First of all, this was only a basic personal complaint. FF administration accepted this complaint and suspended 5posta account. Then, The FF Administration implicitly admitted the child porn or related material that was found in 5posta account. Even, A FF administrator regarded this responsible behaviour with that words: "this is good that you report it .. let sysadmin take note and veto if TOS is violated. Always better to report in.. rather then be a silent partner in crime - Peter Dawson"

Alleged CP related content was as follows: "A little Asian girl with fishnet stocking and her so-called saliva"

After 7 hours, The FF Administration removed the CP related content from 5posta account and restored it.

On the contrary, as if e-lynch and 5 posta supporters had won a victory, they continued to insult me, even more.

5 posta and his stooges allege to removed content is not child pornography and target me for his content removing. They have converted this issue to a blood feud. Too many threats and insults wrote on his FF account his blog, his and his supporters' twitter account about me. For example: http://twitter.com/ruthbenedict "We sent the cleaner staff to Levent Elpen's house, don't panic." (temizlikçiyi levent elpen'in evine yolladık, don't panic.)

Finally, 5 posta has just made too many untruthful allegations and conspiracy theories (!) about me in his blog and reblog this content to FF account. Consequently, huge e-lynch campaign and black propaganda about me continues in full course on FriendFeed.

Aside from everything, spammer-pornographer supporters are not able to answer to this question: "If 5posta was innocent and his CP allegation was untrue, why it was removed this content, by FF administration?"

They claim this content is not child pornography or related and it is necessary scientific tests like "Miller-Test" to define whether this is CP or not.

However, The U.S. Code define the child pornography without any doubt:

§ 2256. Definitions for chapter

(8) “child pornography” means any visual depiction, including any photograph, film, video, picture, or computer or computer-generated image or picture, whether made or produced by electronic, mechanical, or other means, of sexually explicit conduct, where—
(A) the production of such visual depiction involves the use of a minor engaging in sexually explicit conduct;
(B) such visual depiction is a digital image, computer image, or computer-generated image that is, or is indistinguishable from, that of a minor engaging in sexually explicit conduct; or
(C) such visual depiction has been created, adapted, or modified to appear that an identifiable minor is engaging in sexually explicit conduct.
(9) “identifiable minor”—
(A) means a person—
(i)
(I) who was a minor at the time the visual depiction was created, adapted, or modified; or
(II) whose image as a minor was used in creating, adapting, or modifying the visual depiction; and
(ii) who is recognizable as an actual person by the person’s face, likeness, or other distinguishing characteristic, such as a unique birthmark or other recognizable feature; and
(B) shall not be construed to require proof of the actual identity of the identifiable minor.

http://www.law.cornell.edu/uscode/uscode18/usc_sec_18_00002256----000-.html

5 posta and supporters claim that he is against to child pornography and he is a member of Swedish Pirate Party who is working against CP. But, 5 posta has not any studying or article on child pornography and he does not declare that he is against to CP, clearly. On the contrary, his web site 5posta.org is full of pornographic and child pornographic related material and articles.

Besides, to be a member of Pirate Party is not a sufficient reason to be against to child pornography. As you know, Jörg Tauss, a member of German Pirate Party, punished because he possessed criminal child pornographic material on 28th May 2010.

Accordingly, these 5posta FF account posts contain pornographic, child-pornographic and animal-pornographic material. Please note that:

http://ff.im/oLNex, http://ff.im/ojC9T, http://ff.im/oAX6l (naked children), http://ff.im/orcxZ (A Dominican girl, 13 or 14 years old), http://ff.im/oruMa, http://ff.im/oruM9, http://ff.im/opFKP, http://ff.im/o43uC (animal porn: mother's ass), http://ff.im/o3Tbi (animal porn), http://ff.im/nX2MU (animal porn), http://ff.im/nHPxI (sadistic), http://ff.im/nHPxy, http://ff.im/nEqit (when I see this, I see a little slave girl who has fucked up and knows it. Is that what everyone else sees or is this me peering through my perv lens again? - http://5posta.tumblr.com/post/808124121), http://ff.im/nDj61 (sado-masochistic), http://ff.im/nzqir (sado-masochistic), http://ff.im/nCaei, http://ff.im/jID3D, http://ff.im/dyytD (animaly porn).

Levent Elpen

18 Ağustos 2010 Çarşamba

FriendFeed'de çocuk pornosu yasaklaması ve 5 posta hesabının kapatılıp açılması hakkında

FriendFeed.com sitesi kullanıcılarından 5 posta nick'li Kaan Doren'in FriendFeed'de paylaştığı çocuk pornosu / istismarı içerikli mesaj dolayısıyla site yönetimine yaptığım şikâyet dikkate alındı ve FF yönetimi, 16 Ağustos 2010 gecesi, 5 posta nickli hesabı kapattı. Ardından, FF üzerinde sözde sansür karşıtı, gerçekte porno taraftarı ne kadar "kanka" varsa harekete geçirilerek, FF yönetimi feed bombardımanına tutulurken, bir taraftan da hakkımda İngilizce ve Türkçe olarak hakaret içeren çok sayıda feed açıldı. Bütün 17 Ağustos sabahına kadar devam eden bombardıman sonrasında, ilgili çocuk pornosu içeriği çıkartılmış olarak 5 posta hesabı yeniden açıldı ve "kanka"ları, şahsıma karşı büyük zafer kazanmış havalarıyla daha da şımarıkça hareketlerle hakaretlerine devam ettiler. 5 posta hesabı açıldıktan az sonra, FriendFeed.com sitesi, tüm dünyada bir süre yayına ara verdi. Site üzerinde bakım çalışması dolayısıyla yaşanan bu aksaklık sırasında, gelecekonline.com sitesinde konuyla ilgili bir haber yayınlandı. Daha sonra 5 posta nickli şahıs da bu habere yorum ve açıklama ekledi. Bunun üzerine ben de açıklama gönderdim ve yorumum yayınlandı. Ancak daha sonra, gelecekonline.com sitesi, açıklamamı kısa bir süre yayında tuttuktan sonra, "haber değeri kalmadığı" gerekçesiyle, haberi tümüyle yayından kaldırdı. Bu sırada FF tekrar yayına geçti.

İlgili haber (http://www.gelecekonline.com/metin/friendfeed_de_neler_oluyor-4110) ve bu habere yaptığım açıklamalar, aşağıdadır. L.E.:


--------------------------

Friendfeed'de neler oluyor
Geçtiğimiz yıl Facebook tarafından satın alınan ve özellikle Türkler tarafından yoğun olarak kullanılan sosyal paylaşım sitesi FriendFeed'e bu sabahtan beri ulaşılamıyor.

17/08/2010

Kapatılma veya yasaklamanın 5Posta adıyla bilinen ve pornografik içerikler paylaşmasıyla tanınan Kaan Doren tarafından eklenen ve çocuk olduğu ileri sürülen bir çıplak fotoğraf nedeniyle olduğu düşünülüyor.


Paylaşılan fotoğraf sonrası 5Posta hesabı kapatılmış ve bir süre sonra iade edilmişti.

Olayların Friendfeed'de yapılan bir bakım çalışmasına tesadüf etmesi ihtimali de bulunuyor. Ancak çocuk pornografisi olarak değerlendirilebilecek materyalleri bulunduran sitelere karşı tüm dünyada gerçekleştirilen operasyonlardan biri olması ihtimali kuvvetli görünmektedir.

Gelişmeleri duyurmaya devam edeceğiz.


--------------------------


Haberde bahsedilen şikâyet, tarafımdan yapılmıştır. İlgili hesabın kapatılması sonrası, bütün 16 ve 17 Ağustos 2010 gecesi boyunca, sabaha kadar FriendFeed üzerinden yoğun bir hakaret ve tehdit yağmuruna maruz kaldım. Mezardaki anneme bile mezarda olduğu bile bile sövüldü, "komplo teoricisi, iftiracı, aptal (idiot, dumb), beyinsiz" ve aklınıza ne gelirse her türlü kılığa sokuldum. Şikâyette bulunduğum kişinin koyduğu çocuk pornosu içerikli fotoğrafta, açıkça, file çorap giymiş, kafasını dizlerinin arasına almış şekilde kadrajlanmış ve ağzından sözümona salyalar akıtan küçük bir Asyalı kız görülmektedir. Fotoğrafın alıntılandığı orijinal sitede, ayrıca, başka cinsel içerikli yazılar da vardır. Şikâyet, İngilizce olarak FriendFeed yöneticilerinin açtığı özel Feedback grubunda gerçekleşti. FriendFeed yönetimi, yaptığım şikâyeti, sanırım fotoğrafta belirttiğim yukarıdaki özellikleri göz önünde bulundurarak, haklı buldu ve çocuk pornosu içeriğini koyan 5 posta nickli Kaan Doren'in hesabını, tedbiren, kapattı. Bu da, şikâyetimde haklı olduğumu gösteren bir işarettir.

İlgili kişinin "kanka"ları tarafından başlatılan ve şahsıma yönelik bir "kara propaganda"ya dönüşen yoğun bir baskı kampanyası sonucunda, söz konusu içeriği koyan 5 posta hesabı, ilgili içerik çıkarılarak, yeniden açıldı.

Sonrasında, şahsıma yönelik iğrenç saldırı ve linç kampanyası, gelişerek devam etmektedir. Bu şahıslar, sözde internet özgürlüğünü savunur gözüken, aslında özellikle internet üzerinde her türlü pornografik içeriğin serbest olmasından başka bir amacı bulunmayan, sıradan spamcı takımıdır. Fikir özgürlüğü ile uzaktan yakından ilgileri yoktur. Siyaseten ne tarafta oldukları belli olmadığı gibi, hoşlarına gitmeyen fikirler ileri süren insanları karalamak, iftira ve hakaret etmek, internet üzerinde her türlü engellemeyi yapmak gibi kötü alışkanlıklarıyla, hiç de "özgürlük yanlısı" ve "liberter" bir profil çizmemektedirler.

5 posta nickli Kaan Doren ise, zaten porno içerikli http://5posta.org sitesinin sahibidir. Bu site ile bağının yanı sıra, bir çok erotik ve porno içerikli blog'u da yönetmektedir. Dolayısıyla, bir uçtan çocuk pornografisine bulaşması, kaçınılmazdır. Yeniden açılan FF hesabında, halen, önceki hafta ve aylardan kalma bir çok CP ve animal porn içeriği bulunmaktadır. Kendisinin, tumblr hesabından "yanlışlıkla" FF hesabına ileti düştüğü iddiası da, her zamanki gibi koca bir yalandır. Zira tumblr hesabını kullanmadığı zamandan kalma özellikle animal porn ağırlıklı post'lar da, bulunmaktadır.

Kaan Doren ile FF üzerinde telif hakları, düşünce ve ifade özgürlüğü konularında tartışma yaşadığımız ise sadece yüzeysel bir yaklaşımdır. Bir kere kendisinin anladığı telif hakları ile benim görüşüm farklıdır ama bunu kendisi anlamamakta ısrar etmektedir. Klasik çizgi film animatörü, karikatürist ve grafik tasarımcı olarak iki ayrı eser sahibi meslek birliğinin kuruluş çalışması içindeyim. Savunduğum şey, eser sahiplerinin zaten yasal olarak ve uluslararası anlaşmalarla tanınmış haklarının korunmasıdır. Savunduğum şey, şirket hakları değildir. Sanat üreticisi eser sahiplerinin sanat üretiminin ekonomik değere dönüşmesi sürecinde ilk elden alması gereken payların kesinleştirilmesine ve meslekî kurallar ile standartların belirlenmesine ihtiyacımız olduğu bir dönemde, bu gibi kişiler, telif haklarının tamamen düşmanı pozisyonunda ortaya çıkarak karalama kampanyaları ile sanatçı eser sahiplerinin haklarını zedeleyici girişimlerde bulunmakta ve eser sahibi sanatçıları kâr eden şirketlerle eşdeğer tutmaktadır. Kaan Doren'in yaklaşımı da bunlardan farklı değildir. Üstüne üstlük, kendisi FF üzerinde başından beri bu konularda her nedense anlayıp dinlemeden burnundan soluyan bir husumet davranışı içinde bulunmakta ve yapmış olduğum animasyonları, sanat çalışmalarımı ve kişiliğimi aşağılayıcı, hakaret edici., saygısız bir tonda yazmaktadır. FF üzerindeki çeşitli tartışmalarda gelişen süreçte, kendisi ve kankaları, şahsımı "statükocu, sansürcü, değişime direnen, hatta faşist" bir kalıba sokmaya çalışmışlardır. Sebebi de, eser sahiplerinin eserlerinin izinsiz olarak internet üzerinden dağıtılmasına, yani KORSANLIĞA karşı çıkmamdır. Siyaseten hiç olmadığım noktalarda gösterilmeye çalışmalarının TEK sebebi, budur. Korsanlığa karşı çıkan herkes, otomatikman sansürcü ve statükocudur, bu güruha göre. Sonuç olarak, farklı görüşlere ve geliştirilmesi gereken fikirlere saygısı ve tahammülü olmayan bu KORSAN TAKIMInın, fikir özgürlüğü ve gerçek sansür karşıtlığı ile en ufak bir ilgileri yoktur.

FF yönetimine, bu olay ile ilgili İngilizce bir açıklama göndereceğim. Kaan Doren gibi, ilgili İngilizce açıklamamın da aynı şekilde sitenizde yer almasını dilerim.

20 Temmuz 2010 Salı

KİŞİSEL HAKLAR VE TELİF HAKLARINA TECAVÜZE KARŞI SİVİL PLATFORM

- Neden ve kime karşı?

Temel tezler

1- "İnternette sansür" şeklinde lanse edilen mesele, kişisel haklar ve telif haklarından kaynaklanmamaktadır. Dolayısıyla, protestocu kitlenin, bu argümanlarla kışkırtılması, yanlıştır.

2- Sansür, "devlet" işidir, bireysel veya alt kurumsal alanlar, sorumlu tutulamaz. Devletin, kendisini savunma hakkı vardır, fakat bu savunma hakkı, temel bireysel haklarla çelişemez. Temel bireysel haklar, evrensel İHEB normlarıdır.

3- Uluslararası internet şirketlerinin ABD veya kendilerine yakın Batı ülkeleri dışındaki kullanıcıların kişisel hakları ile ilgilenmedikleri, örneklerle sabittir. Türk hükümetinin, âcilen, internet ile ilgili uluslararası yasal düzenlemelere gitmesi gerekiyor.

4- Zaten hemen hiç desteklenmeyen Türk sanatçılarının telif hakları, bu sefer de internet olanakları eliyle ihlâl edilemez. Özellikle eser sahiplerinin haklarına karşı, sözümona "sansür karşıtı" çevrelerce takınılan tutum, son derece çirkindir.

Eser sahiplerinin ve bağlantılı hak sahiplerinin 1886'dan beri elde ettiği kazanımlar, geri alınamaz. Telif hakları konusunda son derece gelişmiş batı ülkeleri ile Türkiye gibi ikincil konumdaki ülkelerin karşılaştırılması, yanlıştır.

Türkiye'de asıl eser sahipleri, telif haklarından geçinememektedir ve dahası, sosyal güvenceden, tamamen yoksundur.

5846 Sayılı FSEK'da, internet ile ilgili daha etkin ve güncel düzenlemeler, âcilen yapılmalıdır.

5- Bireylere ve tarihsel kişiliklere karşı internet üzerinden girişilen hakaret ve diğer tecavüz eylemleri, hiç bir şekilde hoşgörülemez. İlgili yasal düzenlemeler, internet kullanımı da düşünülerek, güncellenmeli ve yetkili bir sivil izleme merkezi oluşturulmalıdır.

Kişisel haklara tecavüz konusundaki yasal düzenlemeler, mevcut haliyle dağınık ve yetersiz kalmaktadır. 5651 ile diğer yasalar arasında gerekli bağlantılar kurulamadığından, bireysel biçimde hukuksal hak arayanlar, sürekli olarak mağdur olmaktadır. "Katalog suç" kavramı, terk edilmelidir.

Sitelere belirli yayın yapma normları getirilmeli, bu normlara uymayanlara, tıpkı basın, televizyon ve radyoda olduğu gibi, izin verilmemelidir. Uluslararası sitelerin Türkiye'ye yönelik yapacağı yayınlar da bu kapsama, uluslararası anlaşmalarla alınmalıdır.

6- İnternet sitelerinin Türkiye'den ve Türkiye'ye yönelik olarak yapacağı yayınlardaki standartlara, site yöneticilerinin sorumluluğu maddeleri eklenmelidir.

Bu durum, hem Basın Yasası ile çelişmekte, hem de medya kuruluşları ile internet yayıncıları arasında eşitsizliğe ve haksız rekabete sebep olmaktadır. Tıpkı Basın Yasası gibi "İnternet Yayıncılığı Yasası" çıkarılmalı, 5651, böylece tarihe gömülmelidir.

7- Özgürlük adına sokağa dökülenler, "amalı özgürlük" karşıtı bir tavır sergiliyorlar. Halbuki, dünyadaki bütün sınırlar ve kapitalizm ortadan kalkmadıkça, bu, mümkün değildir.

Pompalanan "Başkasının özgürlüğünün bittiği yer yoktur, internette tam özgürlük" sloganı, şu durumda, tehlikeli bir ütopyadan başka bir şey değildir.

İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi'ndeki bütün haklar, "temel"dir. Birinin ötekine önceliği veya üstünlüğü yoktur. Dolayısıyla, telif hakları da "temel"dir.

8- Şu an hukuksal çerçevede yapılan erişim engelleme uygulamaları, haksız olsa da, "hukuksuz" değildir. Hukuksuzluktan iyidir en azından. Yukarıdaki düzenlemeler yapıldığında, ilgili eleştiriler de büyük ölçüde azalacaktır.

Web siteleri, medya kuruluşları gibi "ağır malzemeden mamul" değildir. Kapatılan web sitesi, pekâlâ başka bir isimle kolaylıkla yayına devam edebilir. Elbette, böyle olması, keyfe keder biçimde web sitelerinin kapatılmasını haklı çıkarmaz. Sadece hakça düzenleme talebini kamçılar.

9- İnternet yayınları, her türlü gerici, faşist, kışkırtılmış ayrılıkçı, ırkçı, kışkırtıcı ve ayırımcı yayınlara alet edilemez. Bu tür yayınlara karşı, etkili uyarı mekanizmaları geliştirilmelidir.

Öte yandan, internet üzerinden Türkiye dışındaki kurumlar adına çalışan bazı kullanıcıların serbestçe istihbarat toplamaları da dikkatle izlenmelidir.

İnternet kullanımı açısından, kuşaklar arasında eşitsizlik yoktur. Bu durumu kasden pompalayanlar, faşist, ırkçı ve ayırımcıdır.